Web Sürümünü görüntüle

Oluşum teorisi nedir?

Kainat içerisinde sayısız maddeyi barındıran ve ucu bucağı olmayan bir oluşumdur. Esasen bilim insanlarının da ortaya oyduğu öğretilere göre evrenin yüksek ısının açığa çıktığı büyük patlama sonucunda bugünkü halini aldığı bilinmektedir. Big Bang adı verilen bu büyük patlama öncesinde tüm kainatın bir atomun çekirdeği kadar yer kapladığı bilinir. Ancak büyük patlamanın etkisiyle hidrojen atomu tepkimeye girerek helyum atomuna dönüşmüş ve zaman içerisinde çeşitli aşamalardan geçerek günümüzde gezegen ile gök cisimlerine ev sahipliği evren meydana gelmiştir. İçerisinde dünyaya, sayısız galaksiye ve gezegenlere ev sahipliği yapan evrenin bir yaratıcı ve sadece bir patlama sonucunda oluşmuş olduğu yıllardır pek bilim insanın tartışa geldiği bir konu olarak dikkat çekmektedir.

Oluşum Teorisi Nedir?

Oluşum teorisi tüm dünya çapında bilim insanları tarafından genel kabul görmüş olan bir teoridir. İlk olarak Friedmann tarafından öne sürülen bu teori daha sonraları ünlü İngiliz bilim insanı Hawking tarafından üzerine eklenen yeni bilgiler ile daha da sağlamlaştırılmıştır. Evrenin oluşum teorisi nedir kısaca diye düşünüldüğünde öncelikle evreni meydana getiren büyük bir patlamanın varlığından söz edilmesi gerekir. Patlama yaşanmadan önce evrende zaman ve madde bulunmamaktadır. Patlamayla birlikte yüksek sıcaklık açığa çıkmış ve bu da hidrojen atomlarının oluşmasına sebep olmuştur. Hidrojen atomlarının yüksek ısıya maruz kalan kuarkların nötron ve protona dönüşmesi sonucunda oluştuğu bilinmektedir. Hidrojen atomunu Helyum ve Lityum takip etmiştir.

Yer yüzü üzerindeki ilk atomların oluşmasından sonra evren patlama anındaki ısıyı kaybederek genişlemeye devam etmiştir. Bir süre daha soğumanın devam etmesinin ardından gazların yoğunlaşmasıyla birlikte Güneş ve Ay gibi çeşitli gök cisimleri oluşmuştur.

Oluşum Teorisi Üzerine Yürütülen Fikirler Nelerdir?

Büyük Patlamanın etkisiyle minicik bir atom çekirdeğinden içerisinde sayısız galaksiye ev sahipliği yapan evrene giden sürece oluşum teorisi adı verilir. Hangi güç tarafından bu patlamanın meydana geldiği bilim insanları tarafından tartışılmaya devam edilirken oluşum teorisine zenginlik katacak pek çok kavram da ortaya atılmaktadır. Bu kavramlardan biri olan kara delik ise özellikle 1960’lı yıllardan itibaren bilim insanların üzerine yoğunlaştığı ayrı bir konu haline gelmiştir.

Kara delik patlamanın ardından oluşan galaksinin ortasında yer alan ve adeta galaksiyi bir arada tutan bir temel unsur olarak kabul edilir. Evrende bulunan tüm galaksilerin merkezde konumlanan bir kara deliğin etrafında döndüğü düşünülmektedir. Yakınındaki ufak çaplı galaksileri söndürüp bünyesine katan kara delik bu şekilde aşama aşama daha geniş bir alana yayılım gösterir. Böylelikle giderek artan ve önlenemez devasalıkta bir kütleye sahip olması beklenir. Bu bir teori iken öne sürülen diğer bir teori ise süreli büyüme gösteren kara deliğin sonunda Hawking radyasyonunun etkisiyle tüm kütlesini yok ederek buharlaşarak son bulacağıdır. Bu süreci yaşayan diğer kara delikler de bir süre sonra bir araya gelerek tüm evrene hükmedecek şekilde tek ve devasa kütleli bir kara deliği meydana getirmesi beklenmektedir. Tek ve bütün haldeki kara deliğin de çevresine Hawking radyasyonu yayması beklenmemektedir.

Bilim insanlarının kara delik ve evrenin oluşumu üzerine yaptığı araştırmalara göre büyük patlama sonucunda bugünkü halini alan evren daha sonrasında kendisini sindirerek küçülmeye başlayabilir. Bu küçülmeyi yenilenme süreçleri takip ederek evrenin yaşam döngüsü sürüp gider.

Enstrümantal Oluşum Teorisi Nedir?

Müzik aleti bir insan tarafından çalınmadığı sürece yalnızca bir müzik aleti vasfıyla var olur. Ancak ne zaman ki onu çalmayı bilen bir sanatçının eline geçer o zaman enstrüman haline gelir. Aracı onu kullanmasını bilen bir kişinin elinde kendine has görevlerini yerine getirmeye başlama sürecine enstrümantal oluşum adı verilir.

Dağ Oluşum Teorisi Nedir?

Dağ oluşum teorisi plaka oluşum teorisi ile açıklanabilir. Buna göre yer yüzünde bulunan iki ayrı plakanın çarpışmasıyla birlikte kara üzerinde yükselen dağlar meydana gelir. Volkanik, kırık ve kıvrım dağlar olmak üzere 3 farklı dağ çeşidi bulunur.

Dilin Oluşum Teorisi Nedir?

Yer yüzünde insanların anlaşmalarını sağlayan ortak araca dil adı verilir. Her bir ulus kendine özgü dile sahiptir. Bir dilin 5 farklı unsurdan yola çıkarak oluştuğu bilim insanları tarafından ileri sürülmektedir. Buna göre ortaya atılan ilk sav dilin ilahi bir güç tarafından yaratıldığına ilişkindir. İlahi kaynak teorisine göre yaratılmış ilk insan olan Hz. Adem dünyada bulunduğu ilk andan itibaren konuşma yetisine sahiptir. Bunun tanrı tarafından insanlara doğuştan bir yetenek olarak bahşedildiğine inanılır. Doğal ses teorisine göre ise dil doğada var olan seslerin taklit edilme sürecinin sonunda oluşmuştur. Uçan kuştan veya esen rüzgardan işitilen sesler insanlarda yansımasını bularak dili oluşturur. Jestlerin birleşimi teorisine göre ise insanların iletişim için yarattığı jestlerin bir süre sonra konuşma diline döküldüğüne inanılır. Biyolojik yapı teorisine göre dil insanın yaşadığı doğal gelişim süreçlerinin sonunda kendisini var eder. Fiziksel uygunluk teorisine göre ise insanın ağız yapısının anatomik olarak konuşmaya ve bir dil oluşturmaya elverişli oluşu temel alınır. Dilin esnek yapısı, dişlerin dikey uzanışı ve dudaklardaki kaslı yapı insanın olayca konuşarak dili meydana getirmesine olanak tanır.

Otokton Oluşum Teorisi Nedir?

Otokton oluşum teorisine göre bitkisel artıklar sayesinde kömürleşme meydana gelir. Bitkilerin yeşerdiği ortamda bitki artıklarının çökelmesi kömürleşmeye kaynaklık eder. Bu teoriye dayanılarak günümüzde kullanılan maden kömürünün eski çağlarda var olan büyük alan kaplayan bitki topluluklarının bulunduğu yere çökmesinin bir sonucu olarak oluştuğuna inanılır. Belirli aralıklarla tekrar eden bu çökme olayı sonucunda kömür damarları meydana gelmiştir. Kömür yataklarının fazlasıyla geniş alanlar kaplaması, kömür tabakalarının her birinin homojen olması ve arasında hiçbir yabancı maddenin yer almaması, altında kil tabakası ve üzerinde de kumtaşı tabakasının örtülü olması otokton oluşum teorisinin doğruluğunu kanıtlayan unsurlar olarak kabul edilir.

Web sitemizde gezinme deneyiminizi geliştirmek, size kişiselleştirilmiş içerik ve hedefli reklamlar göstermek, web sitesi trafiğimizi analiz etmek ve ziyaretçilerimizin nereden geldiğini anlamak için çerezleri ve diğer izleme teknolojilerini kullanıyoruz. Çerezlere ilişkin daha detaylı bilgiye Çerez Politikası sayfamızdan ulaşabilirsiniz.