Li sembolü ile ifade edilen ve 1817 yılında keşfedilen bir element olan Lityum günümüzde başta sağlık olmak üzere pek çok alanda kullanılmaktadır. Kimyasal olan bu element sayesinde manik depresif bozukluk başta olmak üzere çeşitli ruhsal hastalıklar tedavi edilebilir. Doğada saf halde bulunmayan Lityum oldukça yumuşak bir halde olduğu için hem tıp hem de diğer sanayi dallarında yaygın olarak kullanılan bir içeriktir.
Lityum Nedir?
1A grubunda yer alan ve alkali metal sınıfına dahil olan Lityum nedir kısaca diye düşünüldüğünde insan vücudunun gereksinim duyduğu en temel minerallerden birisi olduğu söylenebilir. Oldukça yumuşak bir yapıda olan lityumun sembolü ise Li olarak ifade edilir. İlk kez 1817 yılında İsveçli bir kimyager tarafından keşfedilen bu elementin 1990 senesine kadar ağırlıklı olarak Amerika’da bulunan maden yataklarından elde edilmekteydi. Amerika’dan sonra ise dünya üzerinde Lityumun en fazla çıkarıldığı yerler Şili, Portekiz ve Avustralya olarak sıralanır.
Bağlı bulunduğu periyodik cetvelin 1A grubunda yer alan ve bulunduğu sıra itibariyle en hafif metal olan Lityum su ile birlikte kolayca tepkimeye girebilir. Suyla temas ettiğinden Lityumun yüzeyde kaldığı görülür. Suyun yarısından az bir yoğunluğa sahip olan bu element suyla tepkimeye girdiğinde hidrojen gazı salınır. Beyaz ve parlak renkli olan Lityum oldukça yumuşak bir halde olması sayesinde endüstride kendisine sıkça yer bulur.
Lityumun özellikleri ve kullanım alanları nelerdir?
1817 yılında keşfedilen lityum elementi gümüş renkli ve oldukça yumuşak yapılıdır. Yumuşak olması sayesinde bıçakla bile kesilebilir. Lityum oksijenle kolayca tepkimeye girebilir. Bu da onun en önemli özellikleri arasında yer alır. Oksijenle tepkimeye girmesi sonucunda lityum oksitlenir. Oksitlendiğinde de renginin karardığı görülür. Lityum diğer elementlere kıyasla daha düşük bir yoğunluğa sahiptir. Bu sayede de hidrokarbonların yüzeyinde kalabilir.
Lityumun kullanıldığı yerler oldukça çeşitlidir. Başta tıbbi ilaçlar olmak üzere pillerde ve uçaklarda kullanılır. Lityum sahip olduğu özellikler neticesinde teskin edici ilaçların etken maddesi olarak kullanılır. Bipolar bozukluk, manik depresif gibi rahatsızlıkların tedavi edilmesi için lityumdan yararlanılır. Bu elementin ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkisi ilk olarak 1949 yılında görülmüş ve ardından 1970 yılında da tıbbi çevreler tarafından ilaç olarak tanınmıştır. Lityum depresyonun iyileştirilmesi için üretilen pek çok antidepresanın içerisinde bulunur. Lityum sayesinde antidepresan ilaçların hastalar üzerindeki kuvveti arttırılmış olur. Sinir sistemine kısa sürede ulaşarak serotonin hormonunu arttırdığı da bilinmektedir.
Tıbbi amaçlı kullanılmasının haricinde lityuma pillerde sıkça rastlanır. Ayrıca telefon, tablet, dizüstü bilgisayar ve kamera gibi teknolojik aletlerin sahip olduğu bataryaların da içeriğinde lityum mevcuttur. Lityum piller diğer türevlerine kıyasla daha uzun ömürlü olduğu için yoğun olarak kullanılır.
Lityumun cam ve seramik üretiminde de kullanıldığı görülür. Lityum ve alüminyumdan el de edilen alaşım sayesinde uçak gövdeleri bir zırh gibi kaplanabilir. Ayrıca bakırdan açığa çıkan zehirli gazların bertaraf edilmesinde de bu elementten yararlanılır.
Söz konusu kullanım alanlarına ek olarak şarj edilebilen tüm bataryalarda lityumun kullanıldığı söylenebilir. Kalp pili, saat pili, şarj edilemeyen tek kullanımlık pillerde de lityum mevcuttur. Aküler, klimalar, motor yağı, uçak gövdesi, bisiklet iskeleti, seramik ürünler, nükleer reaktörler, kurutucular ve radyo frekans vericilerinde de lityuma rastlamak mümkündür.
Lityumun faydaları nelerdir?
Lityumun kimyasal özellikleri nelerdir?
Periyodik cetvelin alkali metaller grubuna dahil olan lityumun kimyasal özellikleri toprak alkaliler ile benzerlik gösterir. Lityumun 5 adet izotopu bulunur ve kütle numarası da 5-9 arasında çeşitlilik gösterir. Lityum 1814 derecede kaynarken 179 derecede de erir. Bu elementin saf hali sodyum ile fazlasıyla benzerdir. Saf haldeki lityum oldukça yumuşak bir element olup gümüş renklidir. Düşük yoğunlukta olması sayesinde hidrokarbonlar üzerinde yüzebilir.
Lityum elementi suyla tepkimeye girdiğinde ortaya yüksek şiddette reaksiyonlar çıkabilir. Suyun içerisinde yer alan oksijen lityumun alev almasına sebep olur. Oksijenle lityum temas ettiğinde oksitlenme de meydana gelir ve elementin rengi kararmaya başlar. Azotla tepkimeye giren tek element olan lityum halojenlerle bağlanabilir. Bunun sonucunda da halojenürler ortaya çıkar.
Yeryüzünde saf halde bulunmayan lityum elementi deniz suyu içerisinde 0.1 ppm oranında mevcuttur. Ayrıca kil ve yer altı suyunda da lityuma rastlamak mümkündür.
Lityumun yan etkileri nelerdir?
Pek çok ruhsal hastalığın tedavisinde kullanılan Lityumun yan etkileri de bulunmaktadır. Oldukça etkili bir tıbbi içerik olan Lityum kullanılırken dikkatli olunması gereken hususlar mevcuttur. Lityum ile tedavi süreci başlatılmadan önce hastanın böbrek faaliyetleri ve tiroid hormonu teste tabi tutulmalıdır. Hamilelerin bu elementten üretilen ilaçları kesinlikle kullanması yasaktır. Anne karnındaki bebek üzerinde Lityumun istenmeyen etkileri ortaya çıkabilir. Lityum kullanan kişilerin pek çoğunda susuzluk, sıkça idrar yapma, mide bulantısı, uykulu olma hali, ishal, denge bozukluğu, görme bozukluğu, halsizlik, kilo alma, yüzde sivilcelenme, ellerde titreme ve as yorgunluğu gibi yan etkilere sıkça rastlanılır. Lityum kullanan kişilerin organlarının zarar görüp görmediğinin takip edilebilmesi için her 6 ayda bir böbrek fonksiyonlarının ve tiroid hormonu seviyelerinin gözden geçirilmesi gereklidir.