Vücudumuzda bulunan her organ ve dokunun hücrelerden meydana geldiğini söyleyebiliriz. Bu hücrelerin bir kısmı bizzat kendilerini yenileyebilme özelliğine sahiptirler. Kök hücre ise bölünme ve çoğalma özelliği ile dikkat çeker. Kök hücreler sadece bir tek hücreden milyonlarca yeni hücrenin doğmasını sağlar. Diğer yandan kendini yenilemek adına da bölünüp çoğalma özelliğine de sahiptir. Kök hücreler ömür boyunca kendini yenileme yeteneğine sahiptir. Vücudun ihtiyaçlarından referans alarak farklılaşır ve olgunlaşır. Her bebekte kök hücre oranı oldukça yüksektir. Bu oran on binde bir olarak düşünülebilir.
Kök hücreler yaşlılık dönemlerimizde milyonda bir civarına tekabül ediyor. Bu nedenle yaş ilerledikçe kök hücreleri de belli bir ivmeye azalmaya başlar. Tam olarak bu nedenden dolayı da hasara uğrayan dokular ya da organlar yeterli düzeyde onarılamaz. Kök hücre, vücudumuzun sağlığı açısından oldukça önemli bir role sahiptir. Kök hücrelerin varlığı kimi hastalıklara karşı bir kalkan olarak kullanılır. Peki biyolojik açıdan kök hücre nedir?
Kök hücre, çok hücreli canlıların organlarını ya da dokularını meydana getiren temek hücre türü olarak tanımlanır. Kök hücreler vücudumuzun hemen her bölgesinde yer alabilir. Bu noktada vücudun ihtiyaçları öne çıkar. Bu hücrelerin pek çok farlı türü söz konusudur. Kas veya kan hücrelerine dönüşebilmesi dikkat çekicidir. Bebeklerin anne karnındaki gelişiminde kilit bir rol oynar. Çünkü hem organların hem de dokuların oluşumu kök hücreye bağlıdır. Örneğin en basit yaralanmalarımızda dahi bazı hücrelerimiz hasara uğrar veya ölür. Bu tip anlarda kök hücre etkin hale gelir. Hasara uğrayan dokuları onarma sürecini hemen başlatır. Ölen hücrelerin yenileri kök hücrenin varlığı sayesinde ortaya çıkar.
Son yıllarda kök hücreye dair tedavi yöntemleri ya da kök hücre ile cilt gençleştirme gibi operasyonlar, popülerliğini artırmıştır. Özellikle yüz gençleştirme operasyonlarına kilit bir rol oynadığına inanılır. Cildi sağlam tutan bağ dokularını belli bir yaştan sonra kaybederiz ve 30’lu yaşlardan sonra yaşlanma belirtileri gün yüzüne çıkar. Kök hücre tedavisini özel bir başlık altında daha detaylı olarak inceleyeceğiz. Dilerseniz şimdi kök hücrelerin çeşitlerine bakalım.
Kök Hücre Çeşitleri
Kök hücrelerin türleri şu şekilde sıralanabilir:
Embriyonik Kök Hücreler: Embriyonik adı verilen kök hücreleri embriyonun çok daha erken dönemlerinde ortaya çıkan kültürler olarak tanımlanır. Fetüs ya da göbek kısmında yoğun şekilde yer alabilir.
Yetişkin Kök Hücreleri: Bu tip hücreler vücut ya da somatik kök hücreler biçiminde de adlandırılır. Multipotent yapıya sahiptirler. Kemik iliği veya azı dişi kökleri örnek olarak gösterilebilir.
Hematopoetik Kök Hücreler: Bu hücre türeri kan dokusunu meydana getirir. Kordon kanı kök hücreleri gibi düşünülebilir. İlk olarak keşfedilen kök hücresi budur. Bu nedenle daha iyi tanınır. Daha önce bir lösemi hastası üzerinden uygulanmış ve bu başarı, o dönem Nobel’e aday gösterilmiştir.
Kanser Kök Hücreleri: Kanser kitlesinde yer alırlar ve tıpkı bir kök hücreymiş gibi davranmaya devam ederler. Konuya ilişkin ilk hipotez 1983 senesinde atılmıştır.
Kök Hücre Nakli
Kemik iliğine ait kök hücreleri, bu alanda yer alan iliği ve kan hücrelerini üretir. Hücreler bu süreçte dokulara oksijen taşır. Eğer ilik çalışmaz ise kan hücreleri azalmaya başlar ve hastanın yaşamı tehlikeye girer. Kök hücre nakli tam olarak hastaya ait kemik iliğinin belli ölçüde boşaltılması ile başlıyor. Transferi yapılan kişinin doku grubunun uyumlu olması ya da sağlıklı olması ön koşullar arasındadır. Kök hücrelerin bu alana yerleştirilmesi ile bazı hastalıkların sona erdirilmesi amaçlanır. Bu nakil esnasında gerekli olan kök hücre, ilikten kandan alınabilir. Hatta son dönemde göbek kordonundan da elde edilebildiği görülür. Bu yöntem bazı hastalıklara karşı kullanılsa da zaman zaman doğum odaklı kan hastalıklarının tedavi süreçlerinde de rol oynuyor. Yöntemin, otolog ve allojenik gibi farklı türleri bulunur. “Kök hücre tedavisi nedir?” sorusunu kaba hatları ile bu şekilde açıklayabiliriz.
Hastalar kök hücre tedavisi olacağı zaman, hekimler hangi türün uygun olduğunu tespit ederler. Bu noktada alıcı ve verici arasındaki uyumun önemi büyüktür. Örneğin bir başka kişiden transfer yapılacağı zaman uyumun 8/8 olması şarttır. Bu gerçekleşmediğinde yarı uyumlu dokulara yönelmek gerekebilir. Örneğin göbek bağı üzerinden gerçekleşen transferlerin en az 4/6 olması gerekir. Bu noktada elbette farklı kriterler de devreye girer ve bir bütün olarak değerlendirme yapılır. Yaşı en az 18, en fazla 55 olan ve tabi 50 kilonun altında bulunmayan herkes bu sürece dahil olabilir. Tabi özel bir durum olmamalı ve kişi sağlıklı olmalıdır.
Kök Hücre Bağışı
Kök hücre konusunda en sık sorulan sorulardan bir tanesi de “Kök hücre bağışı nasıl yapılır?” sorusudur. Kök hücre bağışlamanız için Hepatit B, C gibi hastalıkların yanında sifiliz hastalığına yakalanmamış olmanız gerekir. Aynı zamanda sizinle ilgili herhangi bir şekilde kanser tanısı konmaması gerekir. Gerekli başvuruyu yaptığınızda sizinle özel bir ön görüşme yapılır ve burada detaylı olarak bilgilendirilirsiniz. Bağışı kabul etmeniz durumunda ilgili formu doldurup imzalamanız gerekir. Kan grubunuz öğrenildikten sonra doku tipleme testlerinin sonuçları açısından sizden tam üç tüp kan örneği temin edilir. Testler neticesinde enfeksiyon ajanı tespit edilen kişiler bağışçı olamazlar. Herhangi bir sorun yoksa bu durumda teste ilişkin sonuçlar Kemik İliği Bankası isimli büyük veri tabanına ulaştırılır.
Kök Hücre Tedavi Yöntemleri
Kök hücre tedavisi genellikle başarılı bir şekilde sonuçlanır. Bu yöntem son dönemde özellikle ortopedik rahatsızlıklarda kullanılır. Örneğin eklem yapılarında farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkan kıkırdak hasarları, artroza sebebiyet verir. Kıkırdak yapı itibariyle daha hassastır. Burada yer alan hücreler öldüğü zaman onların yenilenmesi olanaksız hale gelir. Eklemlerde yer alan hasarın hızlı bir şekilde önlenmesi gerekir. Kıkırdak hasarının önüne geçmek isteyen hastalar, bu yönteme başvuruyor. Özellikle cerrahi yöntemler için henüz erken sayılan dönemlerde kök hücre tedavileri daha ideal bir çözüm sunar. Bu süreçte yağ dokularından ya da ilikten elde edilen hücreler (kök) özel bir enjeksiyon yöntemi ile hasarlı kısma verilir. Kollajen sayesinde de kök hücrelerin farklı alanlara yayılması önlenir. Bu tip tedavilerde bizzat kişinin kendi kök hücreleri kullanıldığında yenilenme daha hızlı gerçekleşir. Diğer yandan estetik amaçlı olarak kök hücre tedavisi cilt için de tercih edilebilir. Bu yöntemde ciltten fibroblast adı verilen hücreler alınır.